SİNEMA FİLMLERİ

BIUTIFUL
iyi-kötü, güzel-çirkin, yaşam-ölüm Sokaklarında dolaşırken neredeyse her an aşkın-romantizmin şehri burası, bu şehir aşksız olmaz dediğim canım Barselona'nın görmekten rahatsız olduğum hali. Güzelliğin ve çirkinliğin nereden baktığına bağlı görünme hali. Dört tarafından geçirilimiş ipleri sıkıverince çuval olan sergilerin açıldığı, çantaların satıldığı Rambler caddesi, kaçak Afrikalılar. Şehre kötülük saçan,ölüm ya da sınırdışı olma riskine rağmen uyuşturucu işine bulaşan zenciler, kendi ülkesinde sömürlüdüğü yetmiyormuş gibi bu Avrupa ülkesinde de sömürülen Çinli işçiler. Bu insanların durumundan yaralanan, para kazanan ama somürmeyi reddeden ve bize iyi ve kötüyü sorgulatan Uxbal. Yalnız bizim ülkemizde yok diye sevinmeli mi, yoksa insanlık adına isyanı sürdürmelimi bilemediğim sistem-polis ilişkisi. Gaudi'ye yapılan gönderme, dünyanın en güzel eserini ölümden önce bitiremeyen Gaudi, bitmeyen La Sagrada Familia. Her ölüm erken ölüm..hep eksik kalır bişeyler. Ve ölümün düşünüldüğü kadar korkunç olmadığıyla sonuçlanan bir final. Film muhteşem. Hayatın tezatları adına seyreyleyin..


ÇOĞUNLUK FİLMİ ÜZERİNE

Sinemalara sessiz bir giriş yapan ve de sessizce de çıkmaya hazırlanan çoğunluk filmini dün Beyoğlu sinemasında izledim. (Sanat filmleri gösterimiyle ünlüymüş ve googleda neredeyse hiçbir arama motorunda bu filmin Beyoğlu sinemasında oynadığını göremiyorsunuz)
Başından sonuna kadar bedenimi kaskatı kesen, rahatsız eden bir filmdi. Bence siz de neden diye sormak ve bakışını bizim toplumumuza bir daha yöneltmek için izlemelisiniz.
Unuttuğumuz bir toplum mu, dışladığımız bir toplum mu? Bu sorulara cevabımız ne olursa olsun, topluma karşı tavrımız ne olursa olsun gerçek bir filmdi. Bir yüzleşme filmiydi. Belki o toplumun içinden gelip bu toplumun değerlerini benimsemiş, sorup sorgulayayım derken "o"nu oralarda bırakmış biri olduğumdan bu kadar kaskatı kesildi bedenim. kimbilir. İnsan kendini çözümleyemiyor bir filmi çözümler gibi.
Bir aile, paranın odağına kurulmuş bir hayat, duyguları sellerin alıp gittiği yaşantılar.
Erk'in erkeklik üzerinden yine ve yeniden tanımlandığı, Para tanrısının bütün kurnazlıklarını, kafakol ilişkilerini içine almış, şişirmiş ve kımıltısız - derinden bir dayatmanın içinde farkında olmayanlar. Tutunamayanlar mı, bu sisteme ve sistemin öğretilerine tamamen tutunmuş insanlar mı?
Çoğunluk çoğunluğun filmi.. Eğer çoğunluktaysanız bir ayna, değilseniz bir yüzleşme.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı