27 Ara 2010


Bir Deneme_ Hamam
Kim kime hikâyesini anlatır durup dururken. Öyküleri biz yazarız, biz anlatırız kendi kendimize.
....
Evinin kadını, 3 çocuk anası, Bereket Ana Döne. Kurumuş kalmış, döl tutmamış Tellak.
Eve götürdüğü ekmekle erkeğinin başına kendini taç eden Döne, huzurla ölümü beklerken muhtaç olmadan yaşamaktan öte talebi olmayan Tellak.
Yıkadığı kadının kulağına türküler okuyan Döne, elinin altındaki kadını keselerken dünyayı kirden arındıran Tellak.
Dünyanın nimetinden yararlanmak için daha çok kazanmaya çalışan Döne, dünyadan kaçıp hamama sığınmış Tellak.
Hamamda bir kadın. 65 yaşlarında. Naib Hamamı, Antep. Yüzü buruşmuş, elleri diri, vücudu sarkmış, kollar sağlam.   30 yıldan fazla zamandır hamamda. 500 yıldır ayakta duran Naib Hamamında daha uzun süre çalışan olmuş mudur acaba? Sabah 8 akşam 5. Gençliğinden beri diyorlar. Bir odadan bir odaya gidiş hızına bakılırsa hala genç. Elinde kovası, kafasında yeşil, plastik hamam tası. Bir de ufacık tefecik ki. Kucağına al, taşı, ayağına yatır salla. Sinirli mi telaşlı mı anlaşılmaz bir hızla sürekli kolaçan ediyor hamamın perdelerle ortadaki göbek taşına kapısını kapatan odalarını. Ara sıra söylene söylene bir koca kova dolu suyu serpiyor göbek taşına. Soğuk su. Nefesi açıyor. Bir tas suyu da boca ediyor başına. Hamam sıcak, nemli, hamamın sıcağına bunca dayanıklı oluşun ipucu ya da yöntemi bu galiba.
Hamamdaki herkesi gözetiyor. Tek tek soruyor ihtiyaçları. Ara sıra da azarlıyor inceden-içinden.
Döne nerede diye soruyor bana da. Abla sen kaç yaşındasın. Buralardaydı, diyorum. Döne beni göbek taşına oturtmuş, terlememye bırakmış. Bir gelsin seni keselesin. Boynum kıldan ince, hükmeden sese gülümseyerek cevap veriyorum. İçimde sürüyor konuşma. Nereden aklına geldi bu mesleği yapmak? Başka meslek mi var, okumam yazmam yok. Anamla gele gide kaldım,  iş sahibi oldum. Burada kusurlar açığa çıkar, kirler temizlenir. Bazen de temizlenmez ya. Bak şu lohusaya. Kırkı çıkmış bebe ağlıyor diye kaynata çağırdı da kaşları çatıldı.
Elinde kovası, başında yeşil hamam tası yeniden görünüyor. Gelmedi mi Döne, şimdi gelir. Soğuk suyu göbek taşına döküyor. Lohusadan kalma 40 baharatın kara kalıntıları bir çırpıda siliniyor, göbek taşı temizleniyor. 
Peki, ablam, kimselerin yok mudur? Parmaklarında yüzük yok, gözlerinde yaptığı işin dışında bir kaygı yok. Anam vardı sizlere ömür, bir başıma, evim az ileride. İçe dönük yaşam tarzının ait bir Antep evinden çıkıp içe dönük bir mekan olan hamam da yaşamak.  Ağrısız başım. İş güç de var. Hep çalıştım, evlenmeye çocuk yapmaya ne ara bakacağım.  Bir de kulak asma sen, isteyenim de olmadı.
Ya da şöyle dedi.
16’sında kaçmış adama. Adam öyle babayiğitmiş. Aile de razı gelmiş. Kaçmak zaten adettenmiş. 2 kere çocuk düşürmüş. Çelimsizliğinden karnı taşımamış. Döl tutmaz bu demişler. Adamı inanmış da konu komşunun sözüne, getirmiş, komuş kumayı önüne. Evdeki kumadan kaçayım derken hamamda iş tutmuş. Bahşişle aylıkla para da görmeye başlayınca eli, civarda, kalenin arka tarafındaki Eski Antebin dar sokaklı taş evlerinden birinde 2 göz yer tutmuş. Babası ölünce de anacığını yanına almış.  Adam önce razı gelmese de kuma arda arda bebeler verince söz etmez olmuş. 2 yıl mı 3 yıl mı ne olmuş, adam ölene kadar arada mahalleye gelir, millete gözdağı verirmiş sahipsiz sanmasınlar diye.
Ayak tabanları şişmiş. Sudan eser buruşukluk ve şişmiş, beyazlamış ayak tabanları. Hiç ayak taşı yapmamış mı diye düşünüyorsun. Hamamda nasır iyidir, ince deri yanar.
Döne geliyor. Boynuma dokunup keseye hazır olup olmadığımı yokluyor. Kafasıyla, beni takip et, diyor. O önde bereket ana ihtişamıyla yürüyor. Odada Tellak, almış narince bir gelinin narinliğine bakmadan, çevik hareketlerle sağa sola çeviriyor, altını üstüne getirip keseliyor. Gelinin 2 yaşlarında çocuğu mızıldanıyor. Belinden kavrayıp “veledi” ebesine götürüyor. Ebe babaanne. Gelin söz etmiyor.
Ben sohbetimi sürdürüyorum. Kimler gelmiş, kimler geçmiş elinden. Ne turistler yıkamış, ne bahşişler almış.
Gelinin işi bitti. Döne bana kese yapana kadar, o keseyi masajı bitirip yeni müşteri alıyor. Oturmuş taşa, bir bacağını içe doğru bükmüş, diğerini uzatmış. Çamaşır yıkar gibi almış kızcağızı yıkıyor. Döne beni yüzükoyun yatırıyor. Bacaklarının arasına alıp, sırtımı keselerken, göğüslerini sırtımda hissediyorum. Kese ardı masaj bu da.
Tellak devam ediyor. Artık zaman değişmiş. Zaman herkes için değişiyor, herkes geçmişi özlüyor diyorum. 1-2 saniye yüzüme bakıyor, devam ediyor. Sen nerelisin, ne işin var burada diyor. Acemiliğimden belli bir yabancılık var. Gençlik diyorum gerisini diyemiyorum, o devam ediyor. Gençler itibar etmiyor ama diyor, hamam iyidir, bak ak pak oluyorsun, yükün hafifliyor.
Işıklar kapanıyor, Döne bana köpük masajını da yapıyor. Tellak günün son müşterisinin son işlemlerini yapıyor. Döne bana abdestini al, havlunu getiriyorum diyor. Ben suya seğirtiyorum. Sağ omuzumdan fısıldıyor. Üç kere ağıza, üç kere buruna, önce sağ omuza, sonra sol omuza, sonra da toplu iğne başı kadar bile yer kalamayacak şekilde tüm vücuda.  

Hiç yorum yok:

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı