25 Eki 2010

YOLUNUZ GÖMÜRGEN'DEN GEÇSİN

13 Ağustos sabahı 14 kişilik Türk ve yabancı grubumuzla Kayseri terminaline iniyoruz. Yorucu bir yolculuğun ardından Gömürgen Belediyesi’nin minibüsü bizi alıyor. Eşyalarımız nedeniyle sıkış tıkış arabaya biniyoruz. 15 gün geçireceğimiz Gömürgen için hepimiz yeterli motivasyona sahibiz ve merak içindeyiz. Herkes dilinin döndüğünce merakını belli eden sorular soruyor. Ne kadar kaldı, kim karşılayacak, nasıl bir yer, kaç kişi yaşıyor vs. soruları cevaplıyoruz ama asıl şok Gömürgen’e ulaştığımızda yaşanacak. Hepimizin kafasında köy figürleri farklı. Evler başka, kültürler başka, giyim kuşam ve insan davranışları başka… Göçebe hayat hiç konumlanmamış zihnimizde… Bozkırların ortasından sağımız solumuza bakınarak gidiyoruz. Aklımda Han Duvarları:
 “Ellerim takılırken rüzgârların saçına
Asıldı arabamız bir dağın yamacına.
Her tarafta yükseklik, her tarafta ıssızlık,
Yalnız arabacının dudağında bir ıslık!”
 Küçük tuzlu bir gölü geçip Sarıoğlan’a doğru ilerliyoruz. Sivas yolundan sağa dönüp Akkışla’ya ulaşıyoruz. 6 km sonra önümüzde dağların ortasında kıraç bir KÖY. Belediyede çalışan iş arkadaşlarımız bize kahvaltı hazırlama telaşında. Hoş geliyoruz, hoş karşılanıyoruz. Belediye Başkanı Selehattin BAYDAN’ın sımsıcak “hoş geldiniz” sözleri… 3 odamız var. Odaları paylaşıyoruz. Uyku tulumlarımızı, matlarımızı seriyoruz, hafif bir sarhoşluk uykusu. Ardından kasabayı ve çalışma alanımızı görmeye gidiyoruz. Kasabada her işe yetişen Belediye Başkanımız grup rehberliğini de üstleniyor. Kasabanın tarihine, suyunun olmadığı günlerine, göçebe yaşama, kasabadaki okuma yazma oranına dair genel bilgiler veriyor. Dilimiz döndüğünce gruptaki yabancı arkadaşlarımıza tercüme ediyoruz. Başkanın bize verdiği her bilgiden sonra grupta “aaaaa” sesleri. Yolda yürürken bizi gören her kasabalı hal hatır soruyor, hoş geldiniz diyor. Gömürgen’i seçtiğimiz için mutluluğumuzu bir kez daha hissediyoruz. Çalışma alanımız her cumartesi kurulan pazar yeri. Pazarcıları ve alışveriş yapanları çamurdan korumak için alana taş döşeyeceğiz. Akşam çalışma planımızı ve günlük iş bölümümüzü yapıyoruz. Erkenden yatıyoruz. Ertesi gün kahvaltıdan sonra sekizde işimizin başındayız. Sadece biz mi, Emir Abi, Oguz Abi, Hüseyin Abi, belediye çalışanları herkes… İmece usulü başlıyor çalışma. Alanda sekiz dilde konuşan, İngilizce’de buluşan 25 kişi. Şarkılı türkülü bir ortam. Her gün bir eve konuk oluyoruz, öğlen ya da akşam yemekleri için. Birbirinden lezzetli yöresel yemekler, yemeklerden lezzetli sohbetler, sohbetler üreten insanlar… Ilkokul kitaplarından okuduğum ve Istanbul’da yaşadığım zamanlarda artık kaybolduğunu savunduğum Türk misafirperverliğini ve insanını her yönüyle yaşamak mümkün.

Gömürgen’i sonuna kadar hissetmek için yorgunluğumuzu hep rafa kaldırıyoruz. Bir öğlen Halil Aydemir’in (Karganın Halil) evine misafiriz. Yemekler yine muhteşem. Hafif yorgunluk uykusundan sonra kulağımıza gelen türkü sesleriyle uyanıyoruz. Köyün yaşlı teyzeleri (ağıtçı kadınlar) yöre türkülerini söylüyorlar:

Gemereği bastılar,/ Nani gözel naneler,
Akan suyu kestiler, / Yandım amman yar.

Ağıtlar söyleniyor, öyküler anlatılıyor. Bu kadar içten söylenen türküleri, türkülerin öykülerini İngilizce’ye çevirmek mümkün mü! Her şey kendi dilinde güzel. Türkiye’nin ilk kez bu kadar doğusuna gelen Duygu, duygu selinde ağlıyor. Çok güzeller, çok doğallar diyor da İngilizce, başka bir şey diyemiyor. Koreli Jeri’ nin yanağındaki birkaç damla da gözümüzden kaçmıyor. Burası Gömürgen, yaşayanların burada yaşadıkları için mutlu olup olmadıklarını sorgulayacağınız bir yer. Sorgulamayın, kendi dilinde, kendi kültüründe, kendi inançlarında öyle mutlu bir yer ki!.. Burada doğmuş olmak ister(miy)dik?

NOT: Gömürgen Kayseri’nin Akkışla İlçesine bağlı 2033 nüfusa sahip bir kasabası. Kasabanın tarihi 1600’lere dayanıyor. Göçebe hayatın hala sürdürüldüğü kasabada yaz aylarında ortalama 600 kişi yaşıyor. Genel geçim kaynağı küçükbaş hayvancılık olan Gömürgen yerel kültürün yakından tanıması için çok güzel fırsatlar sunuyor.

Hiç yorum yok:

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı